Tevfik Esenç ile 1990 yılında söyleşi yapmıştım.
Esenç'e 'Son Wubıh' deniyordu. Gerçekten de bir Çerkes
dili olan 'Wubıhça'yı konuşan yeryüzündeki tek
kişiydi. Yani bir 'son'du. Bandırma'nın Hacı Osman
Köyü'nde yaşıyordu, 84 yaşında idi.
Aradan birkaç yıl geçti, Hacı Osman Köyü'nden arayıp
'Son Wubıh'ın vefat ettiğini bildirmişlerdi. Yaşasaydı
bugün; "TRT'de Kürtçe, Boşnakça, Arapça yayınlar
başladı. Çerkesler de Kuzeybatı lehçesinde yayın
yapılması için TRT'ye başvurmuşlar. Ne
düşünüyorsunuz?" diye sormak isterdim. Çünkü on dört
yıl önce
kendisiyle
görüştüğümde 'Bu köye neden bir Wubıh dili enstitüsü
kurulmuyor? Kurulsa, dünyanın her yerinden
araştırmacılar gelip çalışmalar yapar. Hem köy
kalkınır hem de dil yaşar' demiştim.
O
zaman pek 'globallik' lafları edilmiyordu ama Esenç
tek başına 'global marka' olmuştu. Kapısını
Norveçliden Fransız'ına ve Çinlisi'ne kadar pek çok
dilbilimci çalmıştı. Hacı Osman Köyü ise dört dörtlük
bir 'global kültür merkezi' olabilecek niteliğe
sahipti.
Esenç nedense hep tarihten söz etmeyi yeğledi.
Wubıhlar, Kafkasya'da 50 bin kişilik bir kavimmiş.
Ruslara karşı verilen mücadelede sayıları yarıya
inmiş. Ve 1864 yılında Türkiye'ye göç edip Bandırma
yakınındaki Hacı Osman Köyü'ne yerleşmişler. Kökeni
Hititlere kadar dayanan ve bir Hint- Avrupa dili olan
Wubıhça'nın konuşulduğu tek mekan Hacı Osman Köyü
imiş.
Söyleşiyi yaptığım sırada, dört bin kelimeli, alfabesi
82 sessiz ve 3 sesli harften oluşan ve bir Hint-
Avrupa dili olan Wubıhça'yı yeryüzünde bilen tek kişi
Tevfik Esenç'ti.
Dil,
kültürün dışavurumu ise Wubıhça'da Çerkes kültürünün
inceliklerini yakalamak mümkündü. Esenç şöyle demişti:
'Biz kadına çok değer veriririz. Wubıhça'da kadın
kelimesinin karşılığı 'sabah yıldızıdır'. Bizim
dilimizde kadına 'iz', erkeğe ise 'en' diye hitap
edilir!' Pozitif ayrımcılığın tartışıldığı şu günlerde
bu da ilginç bir pozitif ayrımcılık örneği olmalı!
Tevfik Esenç'in kapısını bir gün ünlü Fransız Hint-
Avrupa dilleri uzmanı Prof. Dumézil çalmış. 40 dil
konuşan Prof. Dumézil ile Esenç, Wubıhça'yı kurtarmak
için çalışmaya başlamışlar. Hacı Osman Köyü-Paris
hattı arasında gidiş- gelişler. Bu çalışmalar sonunda
şimdi Paris'te Sorbonne Üniversitesi'nin
Kütüphanesi'nde bulunan Fransızca-Wubıhça sözlük
ortaya çıkmış. Bu bilgileri verirken Esenç'in 'Bir
ömür bir dile yetmiyor. Dumézil yaşasaydı
çalışmalarımızı daha
da
genişletebilirdik' dediğini anımsıyorum.
Ne
zaman bölge dilleri, yok olan diller, korunma altına
alınması gereken diller vs. söz konusu olsa Esenç ile
yaptığım söyleşiyi anımsarım. Wubıhça konuşan kaç kişi
var Türkiye'de? Esenç'e çocuklarınıza öğrettiniz mi
diye sorduğumda 'Hayır. Başka bir dil konuşursak
çevredekilere ayıp olur diye düşünmüştük' yanıtını
almıştım.
Kadını 'sabah yıldızı' olarak algılayan bir dile
yakınlık duymamak mümkün değil. Enstitüler,
araştırmalar işte bunun için önemli.
Töre
cinayetlerinin, kadına yönelik şiddetin önlenemediği
bir ülkede bazı kadınlara 'sabah yıldızı' deniyorsa
bunun bilinmesinde sonsuz yarar var.
Bu
zenginlikler Kopenhag Kriterleri'nden önce
yakalanabilmeliydi.
|