|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
ÇERKESLER
SÜRGÜNÜ UNUTMADI
|
|
|
Nihat
Karadağ
|
|
|
|
|
|
Türkiyeli Çerkesler, Kuzey Kafkasya Çerkes sürgününün
140. yılını çeşitli etkinliklerle kutladılar.
Etkinlikler, Türkiye’deki Çerkeslerin ve Abazaların
bir araya gelip kaynaştıkları, kültürlerini devam
ettirme amaçlı olması nedeniyle de ayrı bir önem
taşıyor.
1864 yılında Çarlık Rusya’sı
tarafından sürgün edilen Çerkesler, yanlarına yeterli
erzak alamadıkları ve salgın hastalığa yakalandıkları
için büyük kayıplar verirler. Bu yüzden Kefken’e yakın
olan Karaağaç’ta birçok Çerkes yatıyor.
İzmit’in Kefken ilçesine çıkan Çerkesler, burada
bulunan mağaraya sığınırlar. Yaklaşık 2 yıl boyunca
burada tutularak kamp hayatı yaşar daha sonra içerlere
doğru ilerleyerek Karaağaç mevkiinde konaklarlar.
Kuzey Kafkasya Çerkes sürgününün anmaları, ilk olarak
araştırmalar sonucunda, 5 arkadaşın sürgün edilen
Kafkasların İzmit’in Kefken ilçesinden Anadolu’ya
çıktıklarını öğrenmeleriyle 10 sene önce yapılmaya
başlanmış.
İlk defa geçtiğimiz sene 1500
kişiyle kitlesel bir katılımın olması, bu seneki
etkinliklere daha sıkı hazırlanılmasına neden olmuş.
Kefken haricinde, Kafkasların karaya çıktığı bir diğer
sahil de Samsun’da. Kuzey Kafkasya Kültür Derneği’nin
bulunduğu 41 ilde de çeşitli anma etkinlikleri 21
Mayıs tarihinde yapılmış.
Geçtiğimiz pazar
günü gece 01.00’de başlayan etkinlikler, kıyı
şeridinde Çerkeslerin Anadolu’ya çıkışının
canlandırılıp, sürgün ateşinin yakılmasıyla başladı ve
sinevizyon gösterimi, tiyatro ve sürgün konulu
sohbetlerle devam etti. Öğleden sonraki etkinliklerde
ise basın açıklaması, şiirler, şarkılar, denize siyah
çelenk bırakma ve anıt mezar ziyareti vardı. Oynanan
“Sürgün” konulu tiyatro oyunu geçen sene aynı
anmalarda sahnelenmiş olan Karagöç isimli oyunun
devamıydı ve özgürlük savaşı verildiğini anlatıyordu.
Ardından, sinevizyonla İmam Şamil’in hayatı
anlatıldı. Sohbet ateş etrafında, açık kürsü
şeklindeydi. Anmaya gelen kişiler duygu ve
düşüncelerini dile getirdiler. Şiirler okudular. Bu
etkinliğe çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu yaklaşık
1000 kişi katılırken, pazar günü öğle saatlerinde
yapılan etkinliklere yaklaşık 2000 kişi katıldı.
Anmaya 10 seneden beri katılan, aynı zamanda
kültürel yozlaşmayı önlemek için, gençlere mahalli
oyunları öğreten Kozba Önder, “Biz burada bu
etkinlikle, asimilasyonu önlemeye çalışarak
gençlerimizin kendi kültürlerini öğrenmelerini ve
Türkiye’deki Çerkeslerin bir araya gelerek sıcak
ilişkiler kurmalarını amaçlıyoruz. Asimilasyonu
önlemek için en önemli olan unsur, o halkın dilidir.
Kürtlerden sonra televizyon kanalı açmak için
başvuruda bulunan ikinci halk Çerkesler, Abazalardır.
Bizim şu an için televizyonda çalışacak tüm
kadrolarımız hazır” dedi.
BOP’a, NATO’ya karşı...
NATO’ya yeni üye olan ülkelerle ABD’nin yeni savaş
taktiğini belirlediğini söyleyen Önder, gündemdeki
Büyük Ortadoğu Projesi’ni de değerlendirerek,
“Hedefler arasında Gürcistan da var. NATO’nun, yani
ABD’nin, Ortadoğu’da Gürcistan ve çevre ülkelerde
uyguladığı politika, dünyanın yeniden bir paylaşım
sürecinde olduğunun göstergesidir. Bölgeler üzerindeki
yeni savaşların habercisidir. 1864 göçünde, Kafkaslar
Samsun’dan Adana’ya doğru bir hat halinde
yerleştirilmiştir. Buradaki amaç da Çerkeslerin
bölgede tampon olarak kullanılmak istenmesidir”
değerlendirmesini yaptı.
Anıt mezarlıkta
konuşan Kuzey Kafkasya Kültür Derneği Ankara Başkanı
Fahri Huvaş ise; dil konusunda devletten yardım
istediklerini, bir kültürü yok etmenin değil de, var
etmenin önemli olduğunu söyleyerek, asıl hedeflerinin
“Yurtta sulh, cihanda sulh” olduğunu dile getirdi.
Huvaş, “Caretta Carettaları yaşatmak için çalışılıyor
ama bir dili, kültürü yaşatmak için çalışılmıyor”
dedi.
Etkinliğe Eskişehir’den katılan Evren
Taşkapı, “Buraya gelmemin nedeni atalarımın Anadolu’ya
çıktıkları yeri görmek ve diğer illerdeki Çerkeslerle
bir araya gelmek” derken, Adapazarı’ndan gelen Süha
Yağız, “Katılımcı sayısı gerçekten fazla. Bunda da
Çerkeslerin kültürlerine ve anavatanlarına düşkün
olmalarının etkisi çok belirleyici” diye konuştu.
Kuzey Kafkas Halk Dansları Topluluğu öğrencisi
olan Tarık Seven ise, “Halkoyunlarıyla sadece oyun
değil, saygıyı, sevgiyi ve kendi kültürümüzü
öğreniyoruz. NATO’nun amacı birkaç ülke bir araya
gelip diğer ülkeleri sömürmek ve onları kültürel
yozlaşmanın içine itmek. Ben sömürmek veya sömürülmek
istemiyorum” dedi. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|