Yeniden yayına
başlayan Medya Mahallesi programında ikinci gün de
Soner Yalçın ve Odatv tartışması yaşandı. Hükümete
yakın görüşleri ile bilinen Akif Beki, Odatv ‘yi “haysiyet
cellatlığı” yapmakla “belden aşağı vurmakla”
suçladı.
Elbette bu sözlerin mucidi Akif Beki
değil. Beki, yandaş medyada ne zaman Odatv davası konu
edilse söylenen bir ezberi tekrar ediyor. Peki
Odatv bunları yaptı mı? Haysiyet cellatlığı ya da
belden aşağı vurmanın peşinden gitti mi?
Bakınız, Türkiye’de son 10 yılda medyada da büyük bir
değişim yaşandı. Hükümet ve cemaat medyası günden güne
büyürken bağımsız medya küçüldü. Eleştirel gazeteciler
işsiz kaldı, sansürlendi, tutuklandı.
Peki bu
süreçte haysiyet cellatlığını bir tarz haline
dönüştüren kimlerdi?
Yasadışı dinlemeler
sistematik şekilde önce internette ardından hükümet ve
cemaat medyasında yayınlanmadı mı? Bu dinlemeleri
yayınlayan medya Akif Beki’nin gönül bağı olan medya
değil miydi?
İnsanların özel hayatı önce
hükümet ve cemaat medyasına, sonra savcılık
iddianamelerine girmedi mi? Bu özel hayat bilgilerini
yayınlayan, günlerce manşetlerde tutan, bir kampanyaya
dönüştüren Akif Beki’nin yanında yer aldığı medya
değil miydi?
YATAK ODASINA KAMERA
Yatak odasına yerleştirilen kameralar nasıl
siyasetin konusu oldu? Hayati Yazıcı adına gönderilen
bir maili gönderen kişi birkaç saat sonra tespit
edilip baskın yapılırken, evlere gizli kamera
yerleştirip yüksek teknolojili araçlarla kaydedenler
nasıl bulunamadı? Diyeceksiniz ki; güçleri yetmedi!
Peki bu videoları haberleştirenler,
kampanyalaştıranlar kimlerdi? Baykal videosunu Akit
yayınlamadı mı? O Akit her daim Erdoğan’ın uçağında
Başbakan’ın en yakınında yer almadı mı? Başbakan
basına “benim partimde olsa atardım” demedi mi?
Konuşmalarında kaseti siyaset malzemesi yapmadı mı?
Akif Beki, Erdoğan’ın eski basın sözcüsü olarak
bunları bilmiyor mu?
Seçim sürecinde MHP’li 10
yöneticiyi birden istifa ettiren seks kasetlerinin
internete düşmesiyle manşetlerine taşıyanlar kimlerdi?
Seks kasetlerine gönderme yaparak istifa çağrılarında
bulunanlar kimlerdi? Akif Beki’nin bir dönem
çalıştığı, yoldaşlık yaptığı o gazeteler değil mi?
Albay Berk Erden’in karısının komutanıyla ilişkisi
olduğunu iddia eden görüntüleri servis ederek Erden’in
intiharına neden olanlar, Abdulkerim Kırcı’nın bir
itirafçıyla aşk yaşadığını manşet yaparak intihara
sürükleyenler, Ali Tatar’ın onurunu inciterek intihar
ettirenler Akif Beki’nin çalışma arkadaşları değil
miydi? Tatar’ın intiharının ardından “mermiye kafa
attı” diye dalga geçenler de Akif Beki’nin
dostları değil miydi?
Hepsini geçtik,
Türkiye’de son yıllarda haysiyet cellatlığının sihirli
kelimeleri “Ergenekoncu” ya da “darbeci”
değil mi? Manşetlerle darağacı kuranlar Akif Beki’nin
dava arkadaşları değil mi?
Uzatmayalım…
ODATV KAZANMIŞTIR
Odatv doğrularıyla
yanlışlarıyla, günahlarıyla sevaplarıyla bu rüzgarın
karşısında yer almıştır. Odatv’nin ahlaktan anladığı
satırlar değil duruştur. Kimi zaman “yanlış
yazdık”, “hata yaptık” demiş özür
dilemiş ama duruşundan vazgeçmemiştir.
Odatv
sadece internette değil mahkemelerdeki duruşuyla da
şimdiden tarihe geçmiştir. Odatv yandaş medyanın
uydurmalarıyla, ürettiği yalanlarla şişirdiği
balonları elindeki iğnesiyle patlatmıştır. Odatv’nin
iğnesi belgedir, yazıdır, kalemdir. Odatv bu sayede
kara propaganda üretmek bir yana kara propagandayla
mücadele etmiştir. Bu nedenledir ki duruşmalarda
suçlamaya konu olan bütün haberlerinin doğruluğunu
belgeleriyle ortaya koymuştur. Savcılara, hakimlere “gelin
bu haberlerden hangisi yalan ortaya çıkaralım”
çağrısı yapmıştır. Bunun karşısında en çok duyduğu
kelime “sehven” olmuştur.
Bu özgüvenle “bir
tane gizli kayıt yayınladık mı bulun” diye meydan
okumuştur. Mahkemeye “gizli kayıtları
haberleştirmiyoruz” açıklamalarını sunmuştur.
Sadece iki tanesini buraya alalım…
http://www.odatv.com/n.php?n=odatv-bu-telefon-gorusmesini-yayinlamayacak--0609091200
http://www.odatv.com/n.php?n=odatv-o-ses-kaydini-yayinlamayacak-0802101200
Nihayetinde karar ne olur bilmeyiz ama duruşma
salonlarında kazanan Odatv olmuştur.
Uzatmayalım dedik ama uzattık…
ZARA İÇİN
NE YAZILMIŞTI
Dediğimiz gibi Odatv’nin gücü
belgeciliğinde, olguculuğunda, gerçeğe bakışındadır.
Akif Beki’ye binlerce haber sunmak yerine sadece
bir tane haber sunalım. Bir dönem çalıştığı Yeni
Şafak’tan. 30 Mart 2009 tarihli bir haber. Haberin
öznesi Akif Beki’nin sevgili eşi, Odatv’nin de sanatçı
duruşundan hep saygıyla söz ettiği Zara.
Haberin başlığı “Darbe gecesi Meclis'te Zara
konseri”.
Haberde Ergenekon klasörlerine
giren telefon konuşmalarıyla Zara’nın Ergenekon
Örgütü’nün darbe yapması durumunda Meclis’te şarkı
söyleyeceği anlatılıyor. Tabii haber klasik olduğu
gibi Ergenekon’la başlıyor, Devrimci Karargah ile
devam ediyor.
http://yenisafak.com.tr/Gundem/?t=30.03.2009&i=178016
Aynı haber gazete gazete dolaşıyor. Zara’ya linçe
dönüşüyor.
Her şey ortada değil mi? Akif
Beki’yi utandırmak istemezdik ama mesele çok açık
değil mi?
Akif Beki bizce medya hakemliği
yapmadan önce özeleştiri yapmalıdır. “Haysiyet
cellatlığı” “bel altı” gibi
kendisini utandıracak sözleri söylememelidir.
Türkiye’nin son 10 yılında hükümeti, cemaati, polisi,
savcıları arkasına alarak yapılan gazeteciliğin
günahlarıyla hesaplaşmaya çalışmalıdır. Onu “Medya
Mahallesi’nin aykırı seslerini dengelemekle görevli
komiseri” olarak değil, bir rengi olarak görmekten
mutlu oluruz.
|