Abuzittincim,
Geçen gün
Avustralya'da bi arkadaşımı aramam icap etti.
Numarası var da kod'u yok. Sormam lazım.
Uluslararası Bilinmeyen Numaralar 08003140115
olmuş. Kuzey Kutbu'nda penguenleri ararken
bile daha az numara çeviriyorsun, bu ne biçim
telefon numarası bilader...
Çevirdim. Otomatik santral çıktı: "İyi
akşamlar.. Uluslararası Kayıt Servisi'ne hoş
geldiniz. Normal aramalar için 1'i, ödemeli
aramalar için 2'yi, ihbarlı aramalar için 3'ü,
acele aramalar için 4'ü, uluslararası rehber
için lütfen 5'i tuşlayınız!"
Eski durum
olsa, telefondaki hanım kız "Buyrun
milletlerarası" diyecek. Sen de Avustralya'nın
kod'unu soracan, 5 saniyede cevabını alacan,
iş bitecek. Geçen zamana bak.. Tabii, tıkır
tıkır, Telekom mu ne, hangisiyse, paraları
istifliyor. Nasıl olsa kerizleri bulmuşlar.
"Uluslararası rehber için 5'i
tuşlayın" dedi ya. Tuşladık bekliyoruz. Bi
süre sonra karşıdan şöyle bi emir geldi:
"Lütfen adınızı ve soyadınızı, sinyal sesinden
sonra, anlaşılır biçimde söyleyiniz.!"
Haydaaaa.. Abuzittincim kardeşim,
Avustralya'nın kod'uyla benim adımın ne ilgisi
var bilader? Yoksa bu da, uluslararası
telefonla görüşmeleri fişleme numarası mı?
Adımı "anlaşılır biçimde" söyleyecekmişim.
Demek bazıları, adlarını ağzında
geveliyor, geveleyince de oradaki görevli ismi
yanlış alıyor.. Kim bilir kimlerin başı
olmadık yerde derde girmiştir! Canım sıkıldı
ama sakin olmalıyım. Anlaşılır biçimde, tane
tane, adımı soyadımı söyledim.
Karşımdaki ses; "Lütfen bekleyiniz sizi
operatöre bağlıyorum" dedi. İyi, zıvanadan
çıkmadan, Avustralya'nın kod'unu öğrenecez. Bi
hanım (bu defa canlı) "Uluslararası Çağrı
Merkezi" dedi. Sesimin en nazik tonuyla
"Avustralya'nın kodunu rica edecektim" dedim.
"Elinizdeki numarayı alabilir miyim?"
"Hanımefendicim elimdeki numarayı ne
yapacaksınız ben çevirecem. Siz bana şunun
kodunu verin, kodunu bilmiyorum." "Siz
önce adınızı soyadınızı söyleyin."
Sol
gözüm seyirmeye başladı. Tansiyonum yükselmeye
başlayınca hep öyle olur. "Hanımefendi kızım
az önce adımı söyledim, kayda aldınız"
"Ama ben adınızın kaydını önümde göremiyorum."
"Ben az önce, adımı soyadımı, sizin
dediğiniz gibi anlaşılır bi biçimde söyledim
ve kaydettiniz." "Ben bunu göremiyorum.
Israr etmeyin lütfen.. Adınızı soyadınızı
sisteme giremezsek size Avustralya'nın kod'unu
veremeyiz."
Avustralya'nın kod
numarasıyla ismim arasında bi türlü ilişki
kuramamam bende "Acaba iyice mi salaklaştım"
duygusu yaratmaya başlarken, adımı soyadımı bi
kere daha, anlaşılabilir biçimde, tekrarladım.
Bunun cevabı; "Lütfen telefonunuzu kapatın en
kısa zamanda size dönecez!"oldu.
Sanki Avustralya'daki, atom başlıklı İngiliz
füzelerinin sayısını sorduk. Avustralya'nın
kod'unu öğrenmek için bu kadar formaliteye ne
gerek var, kafam bi türlü basmıyor.? Demek
iyice üşütmüşüm.. Bi süre sonra aradılar:
"Avustralya'nın kod numarasını siz mi
sormuştunuz?" "Evet ben sormuştum"
"Telefon numaranız 0312 ..... değil mi?"
"Evet öyle." "Avustralya'nın kod'unu
verecem ama önce adınızı soyadınızı,
anlaşılabilir biçimde söyler misiniz?" diyince
ben de kontak attı Abuzittincim.
"Ulan
adımı da, kod'unu da, Avustralya'sını da ..."
Bugünlerde savcılıktan celp gelirse hiç
şaşmam. Ancak bende de bant var. Montajlısı
çalışmaz! Ha, eğer yabancı bi yerin kod'u
gerekirse gir internete al. Telefona kaldın mı
adamı çıldırtırlar.
Münasip yerlerinden
öperim kardeşim.
Güneş.
Tecellister@gmail.com
|