MÜSLÜMAN'A DOMUZ GRİBİ AŞISI OLUR MU?
Osman Gençer
Habertürk Gazetesi, 28 Ekim 2009
                         
...................
 
...................
Adında “domuz’” sözcüğü var ya..

Vay haline domuz gribi aşısının...

Böyle başlıyordu yazarımız Prof. Dr. Suat Çağlayan‘ın geçtiğimiz günlerde Haber Türk Egeli’de yayınlanan yazısı...
Ve ilginç bir benzetmeyle devam ediyordu.

Sizin de okumanız gerektiğine inandığım için o satırları özetle
aktarıyorum..

Domuz gribi virüsünün domuzlara ait bir şeyler taşıdığını sananlar, bu aşının Müslümanlara yapılmaması gerektiğine inanıyorlarmış.

Bu bağnazlık ilk değil elbette...

Yıllar önce çocuk felcini (polio) ülkemizden yok etmek için kampanyalar halinde aşılama yaparken benzer bir sorunu yaşamıştık.

O yıllarda Rotary Kulüp her yıl Türkiye’ye polio aşısı için bir milyon dolar bağışlıyor, aşının büyük bölümünü o parayla alıyorduk.

Domuz gribi aşısını dinimize aykırı bulan zihniyet, o zaman bir başka iddia ile karşımıza çıkmıştı: “Aman erkek çocuklarınıza felç aşısı yaptırmayın, aşı kısırlık yapıyor!” İddiayı ortaya atanlar bunun nedenini şöyle açıklıyorlardı: “Türkiye’ye getirenler (Rotary Kulüp) neslimizi kurutmak istiyor.” Çok sıkıntı çekmiştik o yıllarda çocuklarımıza aşı yaptırmak için...

Şaşıracaksınız ama Van Üniversitesi lojmanları aşılamaya en fazla direnç
gösteren yerdi...

Domuz gribi aşısı için Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Aktan‘ın yaptığı açıklama, aydın bir din adamına yakışır nitelikteydi.

Virüsün, domuzla bir ilişkisinin olmadığını söylemekle kalmadı, bir ders de vererek şunları söyledi: “(...) Sonunda ölüm tehlikesi varsa (ve bu domuz eti yiyerek önlenebilecekse) domuz etini yemek bile caizdir...”

Aşı konusunda gösterilen dinsel bağnazlık bir yana, aşının ne kadar gerekli olduğu ayrı bir tartışma konusu...

Ama salgının boyutu öyle büyük, sonuçları öyle korkunç gösteriliyor ki, ağız açıp bir şey demek pek olası değil...

Dünya Sağlık Örgütü çıkıp böyle büyük bir tehditten bahsedince, ne Sağlık
Bakanlığı’nın, ne de bilim adamlarının söyleyecek bir sözü kalmıyor.