Kuzey Amerika'da çok sayıda etnik topluluk (ulus)
yaşıyor. Yerli Amerikalılar/Kızılderililer gelenek ve
görenekleri, tarihsel geçmişleri ve kültürleri ile
diğerlerinden farklılar. Maykop’taki AC Ulusal
Müzesi'nde açılmış olan bir sergide, yerli
Amerikalıların yaşamına ilişkin Avrupalı sanatçıların
derlediği yapıtlarla karşılaşabiliyorsunuz.
Krasnodar'dan oralara gitmiş olan İgor Gurov'un
derlediği bu yapıtlar sanki birer canlı, birer insan
gibi, insanı şaşırtıyorlar. İgor Gurov'un sergi
açılışında söylediğine göre, yıllardan beri yerli
Amerikalılarla ilgili bilgileri ve eşyaları
topluyormuş. İgor Gurov, Uzak Doğu doğumlu, tarih ve
sanat uzmanı biri, Krasnodar'da yaşıyor.
19-20. yüzyıllarda Kızılderili kültürünün gelişmesinde
ana etken, birçok Kızılderilinin Avrupa’ya ve
Avrupaların yaşadığı ülkelere gitmiş ve oralarda
yaşamış olmaları etkenidir. Bu yerliler bir yere bağlı
kalmıyor, birçok yeri görüyor ve dolaşıyorlardı. Ava
çıkıyor, avladıkları ile karınların doyuruyorlardı.
Yabanöküzü (домбай) avlayıp etini yiyor, derisi ile
kemiğini de diğer ev gereksinimlerinde
kullanıyorlardı.
Sık sık yer değiştirdiklerinden mal biriktiremiyor,
bir türlü zenginleşemiyorlardı. Giysi ve birçok
eşyaları, bu insanların savaş ve kavga dolu bir yaşam
sürdürmekte olduklarını belli ediyor, bazen savaşsız
yıllar da yaşayabiliyorlardı. Kadın ve çocuklar ev
işlerini görüyorlar, biçki dikiş ve nakış gibi işleri
seviyorlardı. Kızlar kendilerine yakışan elbiseler
dikmesini biliyorlardı. Orman ve kır gibi yerlerden
topladıkları şeylerle süslenmeyi ve yakışacak biçimde
giyinmeyi başarıyorlardı.
Erkek nüfus bitmez tükenmez savaşlar nedeniyle
kırıldığından, kadın nüfusu daima daha fazla olurdu.
Bu nedenle bir erkeğe birkaç kadın alma izni
tanınabiliyordu. Ancak ekonomik gücü yetersiz
erkeklere çok eş alma izni verilmezdi. Bir çadır 4-6
kişiyi barındırırdı. Çadırda ateş yakar ve
ısınırlardı. Burada ilginç olan şey, kendi buldukları
malzemelerle yaptıkları bu çadırların yanmayacak
özellikte olmalarıydı.
At
kuyruğundan dizginler örerlerdi. Atlının saçının yere
değin uzaması için, at kuyruğu kılları örülerek
binicinin saçına eklenirdi. Müzik aletleri içinde en
gözde olanı bir tür davul (шъонтырып) idi. Davul çalıp
oynarlardı. Kızlar daha çok kaval (къамыл)
çalmayı yeğlerlerdi. Özellikle at kuyruğundan yapılan
kırbaçları incelenmeye değer.
Kızılderililer bugün değişik ülkelerde yaşıyorlar. AC
Ulusal Müzesi’nde gösterime sunulan Kızılderili
Sergisi Adige Devlet Üniversitesi öğrencileri ve
meraklılar tarafından ilgiyle izleniyor.
|