Çerkesler
bir haşin güzellik. Bir dağlı anlatım.
Bir öfkeli sabır, bir coşkulu saygı...
Sahip çıkılan, korunan, kollanan bir
kültür... Bilinçli bir saygı toplumu
Çerkeslik...
Kadın, Çerkeslerde
"Ana."
Hep saygı duyulan bir
"Ana."
Doğayı sürdüren, doğayı
dokuyan, doğayı çoğaltan bir ana.
Çerkes kadını olmak bir lezzet. Bu
günün Batı uygarlığı, kadına saygıda
Çerkeslerin sıcaklığını yakalayamamış
henüz.
Simdi bakın.
Kavga nedeni ne kadar önemli olursa
olsun, hatta kavga edenler ölmek ve
öldürmek adına yola çıkmış olsalar
bile, bir Çerkes kadını, başörtüsünü
kavga edenlerin arasına attı mı, kavga
bitiyor.
"Öfke baldan tatlıdır"
deriz ya, Çerkeslerde kadın her şeyden
öte.
Çerkes atının üstünde, ya
da yayan yürürken, yolda bir kadının
yanından geçerken mutlaka silahını
örtecek. Çerkes törelerinde kadını
ürkütmek yok.
Çerkeslerde
kadın, erkeğinin baş tacı. Örneğin,
yine bir Çerkes erkeği bir yere
giderken, yolda yük taşıyan bir kadın
gördü mü hemen kadının yükünü
paylaşacak. Varacağı yere kadar
taşıyacak o yükü. Sakın yanlış
değerlendirmeyin, öyle kadının gönlünü
çelmek adına da değil. Üstelik, Çerkes
töresinde seçen, kadın. Ne başlık
parası, ne baba baskısı. Çerkes kadını
seçer erkeğini. Hiçbir etki altında
kalmadan, gönlüne danışa danışa. Ne
ki, Çerkes kadını, seçerken ne kadar
özgürse, evlendikten sonra da yuvasına
o denli bağlı.
Çerkeslerde
aile, kadına seçerken ne kadar bol
davranıyorsa, evlendikten sonra da o
kadar dar davranıyor. Çerkeslikte
boşanma, hele hele kadından, hiç
gündeme getirilemiyor.
TÖRELER ÖLÜYOR
Çerkesler
İstanbul'da dağınık yaşıyorlar. Sadece
Yalova'da dört Çerkes köyü var.
Köylerin üçünde Dağıstanlılar
oturuyor, birinde Abhazlar.
Soğucak, Yalova-Bursa yolu üstünde bir
Abhaz köyü. 120 hane, 501 nüfus.
Hidayet Dağlı ile Soğucak köyünün
kahvesinde konuşuyoruz, O güzelim
Çerkes töreleri yaşıyor mu diyorum.
Dağlı dertli, "Töreler ölüyor" diyor,
ekliyor:
"Gençler dili
bilmiyorlar. Gençlerin çoğu artık
Çerkes dilini anlıyorlar da,
konuşamıyorlar. Son kuşak ne
konuşabilecek, ne anlayabilecek.
Eskiden bizim düğünlerimiz güzel
olurdu. Delikanlılar at binerdi. Çevre
yarışı olurdu. Öküz arabalarına kilim
gerilir. Delikanlılar atlarını
kuşanır, gelin almaya giderlerdi.
Armonikalar çalınırdı. Herkes
armonikasını kapar, koşardı.
Coşkulu bir yaşantı olurdu. Şimdi
salon dalgaları çıktı. Öküz arabaları
artık donatılıp, atlılarla gelin
alınmaya gidilmiyor. Taksiler görüyor
o işi. Eskiden düğünlerde, köyün kurdu
kuzu-su, ağacı böceği düğünü yaşardı.
Üstelik eskiden Çerkes kızı Çerkes'le
evlenirdi. Bizde akraba evliliği
yoktur. Komşu kızını bile akraba
sayarız. Şimdi artık dışardan kız da
alınıyor, kız da veriliyor..."
AT ÇALMAYANA KIZ YOK
Çerkeslerde "At, avrat, silah" üç
öğe, toplumu sırtlayan bir simge.
Atın olacak, yetmiyor. Ata hünerli
bineceksin. Atını rüzgar gibi
süreceksin. Avradını has tutacak,
evinin direği olacaksın. Silahını
çektin mi uçanı kaçanı vuracaksın. Ve
silahını vara yoğa çekmeyeceksin.
Soğucak köyünde kala kala iki at
kalmış.
Hidayet Dağlı
yakınıyor:
"Eskiden at
çalmayana kız vermezlerdi. Şimdiki
gençlerin çoğunun ata elleri bile
değmiyor. Eskiden bırakın
delikanlıları genç kızlar bile ata
binerdi. Silah atardı."
ABHAZ KÖYÜ'NDE BİR LAZ
Yalova'nın Abhaz köyü Soğucak 120
hane. Biri hariç hepsi Çerkes. O tek
hanede de Karadenizli Yaşar Baltacı
oturuyor. Çerkesler çiftçi. Bağ, bahçe
ile geçiniyorlar. Yaşar Baltacı
inşaatçı. Baltacı'ya soruyorum:
"Köyün Çerkesleriyle geçimleriniz
nasıl?" diye.
Cevabı ilginç:
"Geçineyruk işte. Hiç yaramazlık
etmeyruk."
120 hane 501 nüfus
497'si Çerkeslerin Abhaz kolundan,
sadece dördü "Laz."
SEKSENİNDEN ÖNCE ÖLEN GENÇ GİDER
Çerkeslerin ömür grafiği
Türkiye ortalamasının çok üstünde.
Türkiye'de kadınlarda 68, erkeklerde
64 olan yaş ortalaması Çerkeslerde
daha yüksek.
Soğucak köyünde bu
ortalama erkeklerde 80'e dayanıyor.
Köyün yaşlıları ikinci
delikanlılıklarını sürdürüyorlar
sanki... Sekseni yakalamışlar, Tanrı
daha ömür versin, çakı gibi dimdik
yürüyorlar.
Sait Sarıkaya
85'inde.
"Soğucak’ta seksenin
altında ölene biz 'Genç öldü' deriz"
diyor.
Tahsin Acar, Mahmut Efe
sekseni yakalamışlar. Eğilip
bükülmeden kendi işlerini kendileri
göre göre...
Çerkesler
yaşlılarına karşı aşırı saygılı...
Çerkesler dağlı bir anlatım içinde
duyarlı bir toplum. Duyarlılıklarını
saygıya dökmüşler. Törelerinin özü
saygıya dayanıyor.
Çerkes
toplumunun yaşlılarına bu saygısı,
yaşlılığa bir yerlerde özendiriyor.
Elliye varanlar yaşlıların arasına
karışıyorlar. Tezden ki saygıdan
nasiplerini ala..
|